Akıllı Telefon Kapışması: iPhone 17 “Awe”, Yapay Zekalı Pixel’ler ve Büyük Sızıntılar Eylül 2025’e Damga Vuruyor

Ekim 2, 2025
Smartphone Showdown: iPhone 17 “Awe”, AI Pixels & Big Leaks Rock Early Sept 2025

Temel Bilgiler

  • Apple’ın Yeni Nesil iPhone Etkinliği: Apple, iPhone 17 serisi için 9 Eylül’de “Awe Dropping” lansman etkinliğini doğruladı ve son dakika sızıntılarını ateşledi. Söylentilere göre, temel iPhone 17, 6.3″ 120 Hz ekrana sahip olacak (Pro olmayan iPhone’lar için bir ilk) ve tüm modeller 24 MP ön kameraya yükseltilecek [1] [2]. Ultra ince bir “iPhone 17 Air” (~5.5 mm kalınlık, 6.6″ ekran) yeni bir Plus yerine geçecek şekilde tanıtılabilir [3]. Apple’ın ayrıca yalnızca eSIM destekli iPhone’ları ABD dışına da genişletmesi bekleniyor (Avrupa’daki perakende ortakları eSIM dağıtımları için hazırlandı) [4].
  • Google Pixel 10 Lansmanı – Özelliklerden Çok Yapay Zekâ: Google, Pixel 10 serisini (yeni bir Pixel 10 Pro Fold dahil dört model) 20 Ağustos’taki bir etkinlikte tanıttı ve donanım yükseltmelerinden çok yapay zekâ özelliklerine vurgu yaptı [5] [6]. Yeni yetenekler arasında, kullanıcıların daha iyi fotoğraflar çekmesine yardımcı olan kamera uygulamasında bir “Fotoğraf Koçu” ve istenmeden ilgili bilgileri gösteren bir yapay zekâ asistanı (örneğin, bir havayolunu aradığınızda uçuş e-postanızı gösterme) yer alıyor [7]. Bu yıl, temel Pixel 10 modeli bile bir telefoto lens ekledi ve her modele üçlü arka kamera kazandırdı [8]. Google, tarife endişelerine rağmen fiyatları $799 (Pixel 10) ve $1,799 (Pixel 10 Pro Fold) seviyesinde sabit tuttu [9] ve donanım şefi Rick Osterloh, “Artık sadece donanımla ilgili değil” diye vurguladı [10].
  • Samsung’un Eylül Unpacked Etkinliği: Samsung, Seul’de 4 Eylül’de bir Galaxy Unpacked etkinliğini doğruladı – Apple’ın lansmanından sadece birkaç gün önceye denk geliyor [11]. Etkinlikte, amiral gemisinin uygun fiyatlı bir “Fan Edition” versiyonu olan Galaxy S25 FE 5G’nin yanı sıra yeni bir Galaxy Tab 11 ve One UI 8 yazılım güncellemesinin [12] [13] tanıtılması bekleniyor. Sızıntılara göre S25 FE, Samsung’un kendi üretimi olan Exynos 2400 yonga seti, 6.7″ 120 Hz AMOLED ekran ve 50 MP üçlü kamera kurulumu ile birlikte yaklaşık 4.500 mAh batarya ve 45 W hızlı şarj özelliğine sahip olacak [14]. Samsung ayrıca, yakın zamanda yapılan bir kazanç çağrısında bahsedilen üç katlanabilir bir telefon geliştirdiğini de ima etti, ancak analistler bu kadar radikal bir cihazın bu sanal etkinlikte tanıtılacağına şüpheyle yaklaşıyor [15].
  • Katlanabilirler Yarışı – Huawei vs Samsung:Huawei, ikinci nesil üçe katlanabilir Mate XTs akıllı telefonu için Çin’de 4 Eylül lansmanı öncesinde ön kayıtları açtı [16]. Mate XTs – Huawei’nin şimdiye kadarki en iddialı katlanabilir telefonu – yeni bir Kirin 920 işlemci ve kamera iyileştirmeleriyle geleceği söyleniyor, ancak Huawei henüz tam teknik özellikleri veya fiyatı açıklamadı [17]. Üçe katlanabilir modeliyle piyasaya çıkarak, Huawei katlanabilirler yarışında Samsung’un önüne geçiyor (Samsung’un kendi üçe katlanabilir konseptini daha sonra duyurması bekleniyor) [18]. Bu arada, Samsung’un daha geleneksel Galaxy Z Fold 7 ve Z Flip 7 modelleri – Temmuz sonunda tanıtılmıştı – artık birçok bölgede satışa sunuldu. Fold 7, Samsung’un şimdiye kadarki en ince ve en hafif katlanabilir telefonu (kapalıyken 8,9 mm) ve bu yıl yeniden tasarlanmış bir menteşe ile hatta 200 MP ana kameraya sahip [19]. Cebe sığabilen Flip 7, daha iyi kullanılabilirlik için çok daha büyük bir kapak ekranına sahip [20]. Her ikisi de kutudan One UI 8 (Android 15) ile çıkıyor ve katlanabilir ekranlarda uygulamaları optimize etmek için yeni yapay zeka özellikleri sunuyor.
  • Diğer OEM Lansmanları & Sızıntılar: Çin’de, Xiaomi güçlü bir orta segment telefonla manşetlere çıktı. Yeni Redmi Note 15 Pro+ (21 Ağustos’ta piyasaya sürüldü) devasa bir 7.000 mAh batarya, 90 W hızlı şarj ve ultra parlak 6,83″ ekran (3.200 nit tepe parlaklık) sunuyor – amiral gemisi seviyesinde özellikler [21]. Alışılmadık şekilde, toza ve yüksek basınçlı suya dayanıklı IP69K sertifikası ve dayanıklı cam elyaf arka kapağı bulunuyor, buna rağmen Çin’de fiyatı sadece yaklaşık CNY 2.499 (~340$) [22]. Üst segmentte ise, OnePlus 15 sızıntıları ortaya çıkmaya başladı: Yaklaşan amiral gemisi (Ekim’de bekleniyor) ekran altı selfie kamerası ve periskop zoom lensi benimseyebilir – OnePlus’ın mobil fotoğrafçılıkta rekabetçi kalmasını hedefleyen üst düzey özellikler [23]. HarmonyOS 6 (Huawei’nin kendi işletim sistemi) de Huawei’nin geliştirici konferansında beta olarak tanıtıldı ve önümüzdeki ay Mate 80 amiral gemisine güç verecek [24] – Huawei’nin Android’i değiştirme ve kendi ekosistemini kurma çabasındaki bir diğer adım.
  • Yazılım & İşletim Sistemi Güncellemeleri: Google’ın Android 15 dönemi başladı – Pixel 10 bununla geliyor ve Samsung’un One UI 8‘i (Android 15 tabanlı) sırada. One UI 8, geliştirilmiş kilit ekranı özelleştirmesi ve arayüze entegre yeni “Galaxy AI” önerileri (ör. uzun oyun seanslarında güç tasarrufu modu önerisi) gibi iyileştirmeler getiriyor [25]. Samsung Galaxy S23 sahipleri birkaç hafta içinde One UI 8.0 güncellemesini bekleyebilir. OnePlus, yıl sonuna doğru OnePlus 12 lansmanı için OxygenOS 15’i (Android 15) hazırlıyor, ancak Eylül başı itibarıyla herkese açık bir beta mevcut değildi [26]. Çin tarafında ise, Huawei’nin HarmonyOS 6‘sı (yukarıda bahsedildiği gibi) Huawei’nin Android alternatifi konusunda kararlılığını gösteriyor – bu kritik çünkü hala Google servislerinden yoksun. Apple’ın iOS’u bile büyük bir yenilenmeye hazırlanıyor: iPhone arayüzünde “dramatik bir yeniden tasarım” söylentilere göre iOS 19 ile iPhone 17’de tanıtılacak [27], ancak Apple etkinlik öncesi sessizliğini koruyor.
  • Çip & Bileşen Haberleri: Silikon savaşları bu sonbaharda kızışıyor. Qualcomm, bir sonraki amiral gemisi mobil çipini – muhtemelen Snapdragon 8 Elite 2 olarak adlandırılacak – yıllık Snapdragon Zirvesi’nde 23-25 Eylül tarihlerinde tanıtacağını doğruladı [28]. Erken sızıntılar, yeni Nuvia tasarımlı çekirdekler ve TSMC’nin 3 nm üretim süreci sayesinde yaklaşık %25–30 performans artışı sağlayacağını öne sürüyor [29]. 8 Elite 2’yi, Ekim ayına kadar Xiaomi’nin 16 serisi ve OnePlus 15 gibi 2025 sonu amiral gemilerinde göreceğiz [30], ancak özellikle Samsung’un Galaxy S26’sı bazı bölgelerde not Qualcomm kullanmayabilir – söylentilere göre Samsung, tüm S26 modelleri için kendi üretimi Exynos 2600’e geri dönüyor [31]. Rakip çip üreticisi MediaTek, yakında çıkacak olan Dimensity 9500 ile yakından takipte; bu çipin de yaklaşık aynı dönemde piyasaya sürülmesi ve Qualcomm’a yeni bir rekabet getirmesi bekleniyor [32]. Bileşen tarafında ise, akıllı telefon kamera tedarikçileri strateji değiştiriyor: OEM’ler, telefondaki kamera lensi sayısını azaltarak yerden tasarruf etmeye çalışırken, LG Innotek gibi lens üreticileri, yavaşlayan mobil siparişleri telafi etmek için ultra yüksek çözünürlüklü sensörlere ve hatta otomotiv kamera pazarına yeniden odaklanıyor [33].
  • Piyasa Trendleri & Sektörel Gelişmeler: Çok yıllı bir durgunluğun ardından, küresel akıllı telefon satışları nihayet istikrar kazanıyor. 2025’in 2. çeyreğine ait sektör verileri mütevazı bir artış gösterdi – IDC, yıllık bazda yaklaşık %1 sevkiyat büyümesi izledi [34] (Counterpoint Research ise +%2 kaydetti), esasen yatay seyretse de yaklaşık 8 çeyrek süren düşüşten sonra memnuniyet verici bir iyileşme. “Devam eden siyasi zorluklara rağmen… akıllı telefon pazarındaki %1’lik büyüme, pazarın yeniden büyümeye hazır olduğunun kritik bir göstergesidir,” dedi IDC araştırma direktörü Anthony Scarsella [35]. Pazar lideri Samsung, güçlü Galaxy S25 ve A serisi satışları sayesinde yaklaşık %8 yıllık birim büyümesi kaydetti ve yaklaşık %20 pazar payını korudu [36] [37]; Apple ise güçlü iPhone 15/16 talebi ve Hindistan’daki agresif genişleme ile yaklaşık %4 büyüdü (yaklaşık %15 pazar payı) [38]. Xiaomi, küresel olarak sağlam bir üçüncülüğünü sürdürüyor (yaklaşık %12–13 pay) [39], OPPO, vivo ve Transsion (Tecno/Infinix) ise hacim açısından üst sıraları tamamlıyor [40]. Özellikle, Japonya’nın telefon pazarında bir değişim yaşandı: Samsung, Japon tüketiciler arasında yapay zekâ destekli Galaxy S25 ve orta segment telefonlarının artan popülaritesiyle orada yaklaşık %10 payla (bir yıl önce yaklaşık %5’ti) 3. sıraya yükseldi [41] – ancak Apple Japonya’da hâlâ yaklaşık %50 pay ile hakim durumda.
  • Üretim Değişimleri: Küresel tedarik zinciri yeniden şekillenmeye devam ediyor. Apple’ın, tedarikçilerini 2025’ten itibaren montaj hattında otomasyon ve robotik alanında büyük yatırımlar yapmaya zorladığı bildiriliyor [42]; amaç, manuel iş gücüne olan bağımlılığı azaltmak. Bu, Apple’ın Çin dışındaki üretimi çeşitlendirme çabalarıyla da paralel ilerliyor – daha fazla iPhone Hindistan’da monte ediliyor ve iPad/Mac üretimi Vietnam’da genişliyor [43]. Hatta, Hindistan’ın kendi elektronik endüstrisi de yükselişte: Hintli üretici Dixon Technologies, ihracat artışı ve yerel talebin tetiklediği Hindistan’ın telefon üretiminde yıllık %15’lik artışla, 2. çeyrekte rakiplerini geride bırakarak ülkenin en büyük akıllı telefon üreticisi oldu [44]. AB’nin tüketici yanlısı düzenlemeleri de artık küresel ölçekte etkili olmaya başladı – örneğin, USB-C şarj portu zorunluluğu (2024 sonu itibarıyla yürürlüğe girecek) sayesinde, 2025’te piyasaya çıkacak neredeyse tüm yeni telefonların, Apple’ın iPhone 17’si de dahil olmak üzere, şarj için USB-C standardına geçmesi bekleniyor [45] (Lightning dönemi sona eriyor). Operatör tarafında ise, eSIM kullanımı ABD dışında da hızla artıyor; hem Apple hem de Google, daha fazla bölgede yalnızca eSIM’li tasarımlara geçiş yapıyor [46] [47].
  • Politika ve Ağ Güncellemeleri: Jeopolitik, mobil teknolojiyle kesişiyor. 1 Eylül itibarıyla, Rusya yurtiçinde satılan her akıllı telefon ve tablette, hükümet destekli WhatsApp rakibi “Max” adlı yerli bir mesajlaşma uygulamasının önceden yüklenmesini zorunlu kılan yeni bir kural yürürlüğe koydu; bu uygulamanın yaklaşık 18 milyon kullanıcısı var [48]. Rus yetkililer, yerel uygulamaları teşvik ederken WhatsApp’ı yasaklamakla bile tehdit etti [49]. ABD’de ise, kablosuz iletişimde beklenmedik bir yeni oyuncu ortaya çıktı: Trump Organizasyonu (evet, eski Başkan Trump ile bağlantılı) “Trump Mobile”ı başlattı – kendi markasını taşıyan bir MVNO hizmeti – ve muhafazakâr kitleye yönelik 499$ fiyatla “T1” Android akıllı telefon satmayı planlıyor [50]. Hizmet, ABD yapımı telefonlar ve ABD merkezli müşteri desteği sunuyor; ayrıca tele-sağlık, yol yardımı ve hatta sigorta gibi avantajları da paketlerine dahil ediyor [51]. “Bu son hamle, cevaplardan çok soru doğuruyor… Tüm taraflar bunun nasıl gelişeceğini yakından izleyecek,” diyor PP Foresight’tan Paolo Pescatore ve Trump Mobile’ın gerçekte hangi operatör ağını kullandığına dair belirsizliklere dikkat çekiyor [52]. Ağ teknolojisi cephesinde ise, telefonlar için uydu bağlantısı ivme kazanıyor: T-Mobile (ABD), SpaceX ile iş birliği yaparak, “T-Satellite” adlı beta bir özelliği kullanıma sundu; bu sayede Starlink uyduları üzerinden hücresel kapsama dışında mesajlaşma mümkün olacak ve Google Pixel 10 sahipleri, kapsama alanı dışında mesaj göndermeyi ilk deneyenler arasında olacak [53]. Google da, geçen yıl Apple’ın izinden giderek, Pixel 10’a uydu üzerinden acil SOS özelliğini entegre etti [54] ve daha fazla OEM’in, vahşi doğa kullanım senaryoları için uydu iletişimi eklemesi bekleniyor.
  • Uzman Görüşü – Sonraki Paradigma: Akıllı telefonlar manşetleri domine etmeye devam etse de, sektör akıllı telefondan sonra ne geleceğini düşünüyor. Meta CEO’su Mark Zuckerberg yakın zamanda yapay zekâ destekli AR gözlüklerin önümüzdeki on yıl içinde kademeli olarak akıllı telefonların yerini alacağını öngördü. Meta’nın 2. çeyrek kazanç çağrısında Zuckerberg, gözlüklerin her yerde bulunan yapay zekâ için “ideal form faktörü” olacağını savundu ve “eğer yapay zekâya sahip gözlükleriniz yoksa… muhtemelen sahip olanlara kıyasla oldukça önemli bir bilişsel dezavantajda olacaksınız” dedi [55]. Bu cesur bir iddia – esasen 2030’larda, şu anda telefonlarla yaptığımız birçok iş için akıllı gözlüklere güvenebileceğimiz anlamına geliyor. Çoğu mobil uzmanı yakın vadede telefonların temel olmaya devam edeceğini düşünse de, teknoloji devleri açıkça önlem alıyor: Apple, Google, Meta ve diğerleri AR giyilebilir cihazlara ve ortam yapay zekâsına yatırım yapıyor. Şimdilik, akıllı telefon hâlâ sahnenin merkezinde – ancak uzun vadeli vizyon, cebimizdeki dikdörtgen ekranların ötesinde fiziksel ve dijital dünyaların daha sorunsuz bir şekilde birleşeceğine işaret ediyor [56]. Bir sektör analistinin de belirttiği gibi, akıllı telefonun geleceği, cihazın kendisi kadar bağlandığı ekosistem ve yapay zekâ ile de ilgili olabilir.

Detaylı Rapor

Apple’ın iPhone 17 “Ağzı Açık Bırakan” Etkinliği & Sızıntılar

Apple, “Awe Dropping” adını verdiği 9 Eylül lansmanı için resmi olarak davetiyeleri gönderdi – iPhone 17 serisinin ve daha fazlasının tanıtılması bekleniyor [57]. iPhone 17 için heyecan zirvede, çünkü güvenilir sızıntılar Apple’ın yıllardır yaptığı en büyük yenilikleri ortaya koyuyor. Özellikle, standart iPhone 17’nin nihayet ProMotion 120 Hz ekranı daha büyük 6,3 inçlik bir ekranda kullanacağı söyleniyor [58]. (Daha önce, yüksek yenileme hızları yalnızca Pro modellerine özeldi – bu nedenle 120 Hz’lik bir temel iPhone 17 bir ilk olacak [59].) Tüm iPhone 17 modellerinin genel olarak kamera iyileştirmeleri alacağı, ön kamerada 24 MP çözünürlüğe geçileceği (uzun süredir kullanılan 12 MP selfie kamerasına kıyasla) belirtiliyor [60]. Sızdırılan kılıf şemaları, Pro modellerde arka kameraların daha büyük sensörlere yer açmak için yatay bir düzene geçeceğini bile gösteriyor [61].

Apple ayrıca tamamen yeni bir cihazla ürün gamını değiştirebilir: bir “iPhone 17 Air”. Birden fazla kaynaktan (MacRumors, TechCrunch, vb.) gelen raporlar, Apple’ın Plus modelini kaldırıp bunun yerine ultra ince iPhone 17 Air’ı getireceğini gösteriyor; bu model yaklaşık 6,6 inçlik bir ekrana ve şaşırtıcı bir 5,5 mm kalınlığa sahip olacak [62]. Eğer doğruysa, 17 Air Apple’ın şimdiye kadarki en ince iPhone’u olacak (karşılaştırma için, mevcut modeller yaklaşık 7,7 mm). Bu kadar ince bir profil elde etmek için bazı fedakarlıklar yapılabilir – söylentilere göre Air, tek arka kameraya sahip olabilir ve muhtemelen daha küçük bir batarya kullanabilir, bazı özelliklerden tasarım uğruna vazgeçebilir. (Bir TechCrunch kaynağı, Apple’ın bir ara Air için portsuz bir tasarımı bile düşündüğünü belirtti [63], ancak bunun olup olmayacağı veya cihazın zorunlu olarak bir USB-C portu içerip içermeyeceği belirsiz.)

Apple’ın etkinliğinde görünmesi muhtemel diğer donanımlar: yenilenmiş Apple Watch Series 11 ve Watch Ultra 3, muhtemelen daha büyük ekranlar ve yeni sağlık sensörleriyle [64], ayrıca uzun zamandır beklenen AirPods Pro 3. Yeni AirPods Pro 3’ün daha kompakt bir kutuya, yeni H-serisi çip sayesinde geliştirilmiş gürültü engelleme özelliğine ve kulaklıklarda dokunmaya duyarlı kontrollere sahip olacağı söyleniyor [65]. Tüm bunlar, Apple’ın bu yılki genel teması olan iyileştirilmiş yineleme ile uyumlu. Yazılım tarafında ise, Apple’ın bir sonraki iOS’u (muhtemelen iOS 19) önemli bir arayüz yenilemesi getirebilir – “iPhone arayüzünde dramatik bir yeniden tasarım” – kullanıcı deneyimini tazelemek için [66]. Apple, iOS değişikliklerini gizli tutsa da, bazıları rakiplerin yazılım alanında ilerlemesi nedeniyle yeni ana ekran özelleştirme seçenekleri ve widget/Canlı Aktivitelerin daha fazla kullanımı bekliyor.

iPhone 17 ile gelen ince ama önemli bir değişiklik: yalnızca eSIM modellerinin ABD dışına da yayılması muhtemel [67]. Apple, 2022’de ABD’deki iPhone’larda yalnızca eSIM’e geçti ve iPhone 14’te fiziksel SIM tepsisini kaldırdı. Şimdi ise aynı uygulamayı uluslararası alanda da yapmaya hazır görünüyor. Avrupa’daki operatör ortaklarının, eSIM destek ve eğitimlerini Eylül başına kadar artırmaları talimatı aldığı bildirildi; bu da yalnızca eSIM’li iPhone 17 lansmanlarına hazırlık anlamına geliyor [68]. Bu, birçok ülkede iPhone’ların SIM kart yuvası olmadan (ABD modelleri gibi) satılacağı ve tüketiciler ile operatörlerin gömülü dijital SIM’lere yönlendirileceği anlamına geliyor. eSIM’in (operatör değiştirmeyi kolaylaştırmak gibi) avantajları olsa da, bazı kullanıcılar seyahat veya esneklik için hâlâ fiziksel SIM’i tercih ediyor [69]. Apple gerçekten SIM yuvasını küresel olarak kaldırırsa, müşterilerin nasıl tepki vereceğini izlemek ilginç olacak. Apple muhtemelen eSIM’in sağladığı kolaylığın (ve artık operatörlerin de hazır olmasının) dezavantajlardan daha ağır bastığına inanıyor.

Saf performans açısından, Apple’ın yeni A19 çipi (3 nm üzerine inşa edilmiş) iPhone 17 serisinin temelini oluşturacak ve her zamanki gibi yıllık hız ve verimlilik artışları sunması bekleniyor. Verimli çip ve iOS optimizasyonları sayesinde pil ömrü biraz iyileşebilir. Ayrıca Apple’ın temel depolama seviyelerini artırabileceği (muhtemelen Pro’larda 256 GB’dan başlayacak) ve yeni renk seçenekleri sunabileceği konuşuluyor (sızıntılar derin bir mor ve yeni bir yeşil seçeneğinden bahsediyor) [70]. Son olarak, fiyatlandırma sorusu: Apple herhangi bir fiyat değişikliği sinyali vermedi, ancak analistler yakından izleyecek. Enflasyon ve daha yüksek bileşen maliyetleriyle, bazıları Apple’ın fiyatları artırabileceğinden endişe ediyor. Ancak, Apple geçen yıl fiyatları sabit tuttuğu ve Google da Pixel fiyatlarını değiştirmediği için, Apple mevcut yapısına sadık kalabilir (yaklaşık 799$ taban, 999$ Pro, 1.099$ Pro Max – eğer Air gelirse, muhtemelen 899$ civarı). Herhangi bir fiyat artışı tepkiyle karşılanabilir, bu nedenle Apple muhtemelen Air ve Plus’ı maliyetten ziyade özelliklerle ayıracaktır. Kesin olarak 9 Eylül’de CEO Tim Cook sahneye çıktığında öğreneceğiz. O zamana kadar söylenti değirmeni kesinlikle dönmeye devam edecek – ancak bir şey açık: Apple, iPhone 17 ile büyük bir etki yaratmayı ve rakiplerin agresif şekilde yenilik yaptığı bir yılda tekrar ilgi odağı olmayı hedefliyor.

Google Pixel 10 Serisi – Yapay Zeka Sahneye Çıkıyor

Apple’ın etkinliğinden sadece haftalar önce, Google kendi başına manşetlere çıktı ve Pixel 10 serisini 20 Ağustos’ta piyasaya sürdü. New York’taki bir “Made by Google” etkinliğinde şirket dört yeni telefon tanıttı – Pixel 10, Pixel 10 Pro, Pixel 10 Pro XL ve ikinci nesil Pixel 10 Pro Fold – ayrıca yeni bir Pixel Watch ve Pixel Buds [71] [72]. Google, ham donanım özelliklerini öne çıkarmak yerine, sunumunda tutarlı bir temayı vurguladı: Yapay Zeka Pixel’in ayırt edici özelliği olarak. “En iyi modellere sahibiz, en iyi yapay zeka asistanına sahibiz ve bu, telefonunuzda çok fazla faydalı özelliğin kilidini açabileceği anlamına geliyor,” dedi Google’ın donanım şefi Rick Osterloh sahnede [73]. Bu açıklama, Google’ın stratejisini özetliyor – Pixel deneyimini rakiplerinden daha “akıllı” ve daha proaktif hale getirmek için yapay zeka yeteneklerini kullanmak.

Peki Pixel 10’u tanımlayan yapay zeka özellikleri neler? Öne çıkan yeniliklerden biri, kamera uygulamasına entegre edilmiş bir yapay zeka “Fotoğraf Koçu” [74]. Google’ın gösterdiği gibi, kamera artık yaygın fotoğrafçılık sahnelerini tanıyabiliyor ve kullanıcıya daha iyi bir çekim için nazikçe rehberlik edebiliyor – örneğin, iyileştirme fırsatı algılarsa “yaklaş” veya “portre modunu dene” gibi önerilerde bulunabiliyor. Bir diğer yeni özellik ise, bağlama duyarlı Google Asistan; bu, açıkça komut vermeden bilgi sunabiliyor [75]. Bir örnekte, bir havayolu müşteri hizmetlerini arıyorsanız, Pixel otomatik olarak uçuş onay e-postanızı bulup ekrana getirebiliyor; böylece görüşme sırasında rezervasyon bilgilerine ihtiyaç duyabileceğinizi öngörüyor. Google ayrıca gerçek zamanlı arama çevirisi (telefon görüşmelerinde canlı konuşma çevirisi) ve Asistan’ın uzun web sayfalarını özetleyip sesli okuyabilme yeteneğini de vurguladı – bunların hepsi şirketin gelişmiş “Gemini” yapay zekası ile arka planda çalışıyor.

Kaputun altında, tüm Pixel 10 modelleri Google’ın yeni Tensor G5 çipini kullanıyor [76]. Tensor G5, bu yapay zeka özelliklerini çalıştıran makine öğrenimi gücünü sağlıyor (Google, Tensor çiplerini özellikle cihaz içi yapay zekada üstün olmak için tasarlıyor). Dikkat çekici olarak, geçen yılki Pixel 9’a göre donanım değişiklikleri nispeten mütevazı. Tasarım ise neredeyse hiç değişmedi – Pixel’lerde hâlâ arkada tanıdık kamera barı ve mat alüminyum çerçeveler var. Hoş bir yenilik: Artık temel Pixel 10 bile bir telefoto lens ile geliyor (önceden sadece Pro modellerde vardı) [77]. Bu, standart Pixel 10’un ilk kez üçlü arka kamera sistemine (geniş, ultra geniş, telefoto) sahip olduğu ve Pro ile arasındaki özellik farkının azaldığı anlamına geliyor. Görüntü kalitesi ise yazılım sayesinde daha da iyileşti – Google, güncellenmiş HDR+ algoritmaları ve yapay zeka gürültü azaltma ile gece fotoğraflarının daha da netleştiğini ve ten tonlarının daha doğru olduğunu, hesaplamalı fotoğrafçılıkta liderliğini sürdürdüğünü belirtti.

Çok önemli olarak, Google, spekülasyonlara rağmen fiyatları arttırmadı. Pixel 10, ABD’de 799$‘dan başlıyor, bu da geçen yılki Pixel 9 ile aynı [78]. Pixel 10 Pro 999$ olarak kalırken, Pro XL yaklaşık 1.099$ ve katlanabilir Pixel 10 Pro Fold ise 1.799$‘da kalıyor (Pixel Fold’un lansman fiyatı ile aynı) [79]. Google’ın fiyatları sabit tutması, sektör genelindeki maliyet baskıları göz önüne alındığında önemli – Samsung’un bazı pazarlarda Z Fold 7 fiyatını 100$ artırdığını hatırlayın did [80]. Google, Çin malı elektronik ürünlere uygulanan yeni ABD tarifeleri nedeniyle fiyat artışlarını düşündüğünü bile kabul etti, ancak nihayetinde maliyeti kendisi karşıladı [81]. Analistler bunu taktiksel bir hamle olarak gördü: Pixel’in pazar payı hâlâ çok küçük (küresel olarak yaklaşık %1 [82]), bu yüzden agresif fiyatlandırma Google’ın daha fazla alıcı çekmeyi umduğu bir yol. “Google’ın bugün gösterdiği şeylerin çoğu muhtemelen geçen yılın donanımında neredeyse aynı şekilde çalışırdı. Onların vurguladığı artık sadece donanım değil,” diye gözlemledi Bob O’Donnell, Technalysis Research baş analisti [83]. Başka bir deyişle, Google sadece gigahertz ve megapiksel değil, bir yapay zekâ odaklı deneyim ve daha geniş Google ekosistemini satmaya çalışıyor.

Pixel 10 serisine yönelik ilk tepkiler, AI özellikleri konusunda olumlu oldu, ancak bazı eleştirmenler bu yazılım iyileştirmelerinin teorik olarak eski Pixel’lere de gelebileceğine dikkat çekiyor. (Nitekim Google, Photo Coach gibi özelliklerin güncellemelerle en azından Pixel 8 ve 9’a da geleceğini doğruladı.) Bu da şu soruyu gündeme getiriyor: Eski telefonlar da akıllanıyorsa, tüketicileri yeni telefon almaya nasıl ikna edeceksiniz? Google’ın cevabı şu gibi görünüyor: Pixel’in çekiciliğini ve erişimini genişletmek. Lansman etkinliğinde Google, ilk kez Pixel satışlarını daha fazla ülkeye genişleteceğini, Meksika pazarına giriş de dahil olmak üzere duyurdu [84]. Pixel, tarihsel olarak yalnızca birkaç bölgede mevcut olduğundan büyümesi sınırlıydı. Dağıtımı genişleterek ve pazarlamaya ağırlık vererek (etkinlikte komedyen Jimmy Fallon’ın da kısa bir görünümüyle heyecan yaratıldı [85]), Google Pixel’i nişten ana akıma taşımak istediğini açıkça gösteriyor.

Donanım açısından bakıldığında, Pixel 10 telefonlar devrim niteliğinde olmasa da sağlam. Ekranlar (OLED, Pro XL’de 6.8″’e kadar) artık tüm seride daha akıcı 120 Hz’e ulaşıyor. Pil boyutları, her zaman açık AI özelliklerini desteklemek için biraz artırıldı. Ve Google, yeni manyetik “Pixelsnap” kablosuz şarj sistemini tanıttı [86] – temelde Google’ın Apple’ın MagSafe’ine cevabı. Pixelsnap, telefonu uyumlu şarj cihazlarına, kılıflara ve aksesuarlara hizalamak için mıknatıslar kullanıyor ve şarj verimliliğini artırıyor. (Google, bir şarj standı ve araç tutucu gibi Pixelsnap aksesuarlarını da piyasaya sürdü.) Bu, tıpkı MagSafe’in iPhone için yaptığı gibi, Pixel odaklı bir ekosistem oluşturma hamlesi. Katlanabilir tarafta, Pixel 10 Pro Fold kademeli iyileştirmeler aldı: daha dayanıklı bir menteşe ve daha parlak bir iç ekran. Ancak dikkat çekici bir şekilde, Google daha küçük veya daha ucuz bir katlanabilir model duyurmadı – şimdilik tek bir ultra-premium katlanabilir modele bağlı görünüyor.

Genel olarak bakıldığında, Pixel 10’un piyasaya sürülmesi Google’ın AI-öncelikli vizyonuna olan güvenini gösteriyor. Apple’ın iPhone 17’sinden sadece haftalar önce (daha hızlı çipler ve yeni malzemeler gibi donanım yükseltmelerine vurgu yapması bekleniyor) Google bir karşıtlık kurdu: AI iyileştirmeleri vs. donanım cilası. Bu neredeyse felsefi bir fark – Google yazılım ve bulut AI’daki gücünü kullanırken, Apple muhtemelen donanım/yazılım entegrasyonu ve özel çip yeteneklerine yaslanacak. Bu tatil sezonunda tüketiciler, kendini “en akıllı” olarak tanıtan bir telefon (Pixel’in reklamları bu açıya oynuyor) ile “en iyi çok yönlü cihaz” olarak tanıtan bir telefon (Apple) arasında seçim yapacak. Bu ilginç bir karşılaşma ve Google’ın “AI telefonları”nı sıradan kullanıcılar için cazip hale getirme hamlesinin başarılı olup olmayacağını test edecek. Google’dan Osterloh’un dediği gibi, amaç “yardımcılığı” ortaya çıkarmak – eğer Pixel’in AI özellikleri gerçekten hayatı bariz şekilde kolaylaştırırsa, bu kazanan bir formül olabilir. Aksi takdirde, Pixel Samsung ve Apple’ın sadık takipçileri karşısında hâlâ zorlanabilir.

Samsung’un Eylül Unpacked Etkinliği – Fan Edition ve Daha Fazlası

Hiçbir zaman sahneyi başkasına bırakmayan Samsung, kendi etkinliğini de planladı: 4 Eylül 2025’te Galaxy Unpacked. Bu, Samsung’un yılın ikinci büyük tanıtımı (ilki Şubat ayında Galaxy S25 serisi içindi). Zamanlama – Apple’ın iPhone sunumundan sadece beş gün önce – tesadüf değil [87]. Samsung, Apple’ın iPhone çılgınlığından önce biraz ilgi çalmak amacıyla duyurularla “Techtember”ı fiilen başlatıyor. Etkinlik, Seul’den saat 15.00’te IST (ABD’de sabah saatleri) canlı yayınlanacak [88] ve Berlin’deki IFA teknoloji fuarından hemen önce stratejik olarak düzenleniyor.

Peki, 4 Eylül’de neler bekleyebiliriz? Samsung henüz ürün listesini resmi olarak açıklamadı, ancak davetiye tanıtımı ve çeşitli sızıntılar güçlü ipuçları veriyor. Öncelikle, Samsung yaklaşan bir tableti etkinlik öncesinde müşterilere ayırtma imkânı sunarak yeni bir Galaxy Tab lansmanına işaret etti [89]. Bu büyük olasılıkla Galaxy Tab S9 FE (Fan Edition) ya da muhtemelen bir Tab S11 serisi tablet (isimlendirme biraz belirsiz çünkü Samsung’un son üst düzey tableti 2023’te Tab S9’du). Bir Fan Edition tablet, Samsung’un cihazlarının daha uygun fiyatlı “FE” versiyonlarını çıkarma alışkanlığıyla uyumlu olurdu. FE demişken: neredeyse tüm sızıntılar, bu Unpacked’in yıldızının Galaxy S25 FE akıllı telefonu olacağı konusunda hemfikir [90].

Galaxy S25 FE, Samsung’in Fan Edition serisini yeniden canlandırmaya hazırlanıyor; bu seri, amiral gemisine yakın özellikleri daha uygun bir fiyat noktasında sunuyor. Güney Kore’den gelen güvenilir raporlara göre, S25 FE 19 Eylül’de resmi olarak tanıtılacak (geçen yılki S24 FE’ye göre takvimde biraz daha erken) [91] – bu da Samsung’un 4 Eylül etkinliğini S25 FE’yi önceden göstermek için kullanabileceği ve ardından ayın ilerleyen günlerinde tam incelemeler/satışlar yapabileceği anlamına geliyor. Söylentilere göre teknik özellikler, S25 FE’nin iddialı olduğunu gösteriyor: 6,7 inç 120 Hz’lik Dynamic AMOLED ekran, Gorilla Glass Victus koruması ile [92], normal S25 ile aynı 50 MP ana kamera sensörü, 8 MP 3× telefoto ve 12 MP ultra geniş kameralar [93], ve 4.500–4.700 mAh batarya (S24 FE’den biraz daha büyük) [94]. Özellikle, Samsung S25 FE’de yeni Exynos 2400 çipini kullanabilir [95] – bu, son zamanlardaki birçok FE modelini çalıştıran Qualcomm çiplerinden bir ayrılık anlamına geliyor. Bu, Samsung’un kendi üretimi olan çiplerine yeniden güvendiğini gösteriyor; muhtemelen verimlilikteki iyileştirmeler veya maliyetleri yönetme isteği nedeniyle. Eğer doğruysa, bazı S25 FE birimleri (muhtemelen Avrupa/Asya’da) Exynos 2400 ile çalışacak, diğerleri (ABD pazarı) ise operatör beklentileriyle tutarlılık için hâlâ bir Snapdragon kullanabilir – Samsung bazen Fan Edition’larda bile çift kaynaklı çip kullanıyor.

Sırada ayrıca One UI 8, Samsung’un en yeni Android arayüzü var. Aslında, Samsung One UI 8’i Ağustos ayında Galaxy Z Fold 7 ve Flip 7’de zaten başlattı, bu nedenle 4 Eylül etkinliğinde One UI 8’in özellikleri daha geniş bir kitleye tanıtılacak. Kullanıcılar, kaputun altında Android 15’i ve Samsung’a özgü eklemeleri dört gözle bekleyebilir: geliştirilmiş kişiselleştirme (kilit ekranı stilleri, yeni Always-On Display seçenekleri) ve daha derin yapay zeka entegrasyonu. Örneğin, “Galaxy AI” artık kullanıcı alışkanlıklarını öğrenip otomatik rutinler önerebiliyor veya bağlama göre hangi modların ne zaman etkinleştirileceğini tavsiye edebiliyor [96]. One UI 8 ayrıca Samsung ekosistemi genelinde sürekliliği geliştiriyor – örneğin, yeni Galaxy Watch6 (Wear OS üzerinde) ile daha iyi senkronizasyon ve Galaxy Book dizüstü bilgisayarlarla daha kolay bağlantı.

Unpacked için bir joker: Samsung üç katlı telefonunu ima edecek mi? Şirket, yıllardır iki yerden (broşür gibi) katlanan “Z Fold Tri” için esnek ekran prototipleri gösterdi ve yakın zamanda yapılan bir kazanç çağrısında Samsung yöneticileri bu konsept üzerinde ilerleme kaydettiklerine dair ipuçları verdi [97]. Söylentilere göre Samsung, Unpacked etkinliğinde üç katlı cihazı kısaca bahsedebilir veya bir konseptini gösterebilir – bu resmi bir lansman olmayacak, ama “üzerinde çalışıyoruz” mesajı vermek için bir adım olacak. Ancak çoğu içeriden kişi, gerçek bir üç katlı lansmanın öneminden dolayı daha büyük bir yüz yüze etkinliğe (belki gelecek yıl) saklanacağını düşünüyor. Analist Ross Young’ın esprili bir şekilde belirttiği gibi, Samsung bu kadar radikal bir form faktörünü hızlı bir sanal tanıtım yerine maksimum ilgi göreceği bir zamana saklayacaktır.

Telefon ve tabletlerin yanı sıra, Samsung sonbahar duyurularını genellikle aksesuarları güncellemek için kullanıyor. Galaxy Buds için yeni renkler veya özellikler ya da yeni bir uygun fiyatlı Galaxy SmartTag 2 (bir Bluetooth takip cihazı – FCC başvurusu bir tanesinin geleceğine işaret etti) görebiliriz. Ayrıca, Samsung’un sağlık odaklı bir giyilebilir olarak geliştirdiği bildirilen Galaxy Ring hakkında da haberler gelebilir – ancak bu henüz gösterilmeye hazır olmayabilir.

Samsung’un Eylül etkinliğiyle genel hedefi, kritik tatil çeyreği öncesinde Galaxy hayranlarını bağlı tutmak. Apple’ın iPhone’ları piyasaya sürmek üzere olduğu ve Google’ın Pixel 10’u öne çıkardığı bir dönemde, Samsung tüketicilere her seviyede cazip seçenekleri olduğunu hatırlatmak istiyor: süper-premium katlanabilirler (Fold/Flip 7), normal amiral gemileri (S25) ve şimdi de S25 FE ile uygun fiyatlı premium segment. Özellikle FE, agresif fiyatlandırılırsa (belki ~599–699$ aralığında) büyük ilgi görebilir. S25’in en iyi özelliklerinin çoğunu daha düşük bir fiyata sunarak, Samsung şüphesiz fiyat hassasiyeti yüksek alıcıları ve 1000$’lık telefonların ulaşılmaz olduğu Hindistan veya Latin Amerika gibi pazarlardaki kullanıcıları hedefliyor. Galaxy Tab tanıtımı da benzer şekilde Samsung’un tablet serisini Apple’ın iPad’lerine karşı güçlendiriyor. Ve One UI 8’in sunulması, Samsung sadıklarını taze yazılımla mutlu ediyor.

Özetle, Samsung’un 4 Eylül şovunda kademeli (ama önemli) Galaxy ekosistemi eklemeleri bekleyin; çığır açıcı yeni donanımlar değil. S25 FE, “herkes için amiral gemisi” olarak konumlanacak, yeni Galaxy Tab Samsung’un Android tablet pazarındaki hakimiyetini güçlendirecek ve One UI 8 hepsini bir araya yapay zeka ve cilayla bağlayacak. Ve elbette, Samsung birkaç kurnaz Apple karşılaştırmasına da direnemeyecek – Samsung’un, iPhone’larda olmayan genişletilebilir depolama veya hızlı şarj gibi özelliklerle övünmesi gelenektir. Mobil yarış kızışırken, Samsung’un mesajı aslında şu: her kullanıcı için bir cihazımız var ve yerimizde saymıyoruz. Bu sonbahar tüketicilerin ilgisi (ve cüzdanları) için savaş başlıyor ve Samsung ön planda olmayı hedefliyor.

Katlanabilirler Savaşı: Huawei’nin Üç Katlı Hamlesi ve Samsung’un Yanıtı

Samsung ana akıllı katlanabilir telefonları piyasaya sürerken, Huawei yeni katlanabilir form faktörleriyle sınırları – kelimenin tam anlamıyla – zorluyor. 2 Eylül’de Huawei, Mate XTs için (Çin’deki web mağazası VMall üzerinden) ön siparişleri açtığını duyurdu; bu, Huawei’nin ikinci nesil üç katlanır akıllı telefonu [98]. Standart katlanabilir telefonlar yetmiyormuş gibi, üç katlanır bir model işleri başka bir seviyeye taşıyor: Mate XTs, iki menteşe noktasından açılarak kompakt bir telefondan tamamen açıldığında çok daha büyük, tablet benzeri bir ekrana dönüşebiliyor. Huawei’nin tanıtımına göre Mate XTs, 4 Eylül’de Çin’de resmi olarak piyasaya sürülecek [99] (tesadüfen, Samsung’un Unpacked etkinliğiyle aynı gün, ancak farklı bir pazarı hedefliyor).

Bu hamle, Huawei’yi “katlanabilir form faktörü yarışında” biraz öne geçiriyor; çünkü henüz başka büyük bir üreticinin piyasada üç katlanır bir modeli yok. Samsung ise üç katlanır konseptler gösterdi ama henüz ticari olarak bir model çıkarmadı. Sektör gözlemcileri, Samsung’un önümüzdeki yıl içinde kendi üç katlanır prototipini veya yol haritasını açıklamasını bekliyor [100], ancak Huawei, üç katlanır bir modelle pazara ilk çıkan olma unvanını almak için fırsatı değerlendiriyor. Şimdi ön kayıtları başlatarak, Huawei Çin’deki teknoloji meraklıları arasında tüketici ilgisini ölçüyor ve heyecan yaratıyor.

Mate XTs hakkında ne biliyoruz? Resmi detaylar az (Huawei, ön sipariş sayfasında teknik özellikleri gizli tutuyor), ancak Çinli sosyal medyada (Weibo) iyi bağlantıları olan içeriden kişiler bazı bilgiler sızdırdı. Mate XTs’in, Huawei’nin yeni Kirin 920 yonga setine sahip olacağı bildiriliyor [101] – bu önemli bir nokta çünkü Huawei, ABD yaptırımları nedeniyle yonga seçeneklerinde kısıtlanmıştı. Eğer doğruysa, Kirin 920, 2020’den bu yana Huawei’nin ilk amiral gemisi seviyesinde Kirin SoC’si olabilir ve muhtemelen Çinli üreticilerin yardımıyla üretilmiş olabilir. Performans açısından, rekabetçi hızlar ve 5G desteği sunması bekleniyor; bu da Huawei’yi üst düzey yonga oyununa geri döndürebilir. Mate XTs’in ayrıca, Huawei’nin ilk üç katlanır modeline (orijinal Mate X2’nin kamerası iyiydi ama P serisi seviyesinde değildi) göre kamera yükseltmeleri ile geleceği söyleniyor. Muhtemelen bir periskop zoom lens veya geliştirilmiş bir ana sensör görebiliriz; bu da Huawei’nin premium cihazlarda fotoğrafçılığa verdiği öncelikle uyumlu [102].

Tasarım açısından, bir maket ünitesinin sızdırılan fotoğrafları Mate XTs’in Huawei’nin önceki katlanabilirlerine kıyasla biraz daha ince bir gövdeye ve geliştirilmiş bir menteşe mekanizmasına sahip olacağını gösteriyor. Cihaz zikzak şeklinde katlanıyor: bir segment içe, diğeri dışa doğru katlanıyor, böylece cihaz telefon boyutunda üçlü bir yığından büyük, tek ve düz bir tablete dönüşebiliyor. İki menteşeyle dayanıklılık sağlamak zorlu – Huawei muhtemelen yapıyı güçlendirmek için çok bağlantılı bir menteşe sistemi ve üst düzey malzemeler (belki karbon fiber veya titanyum alaşımları) kullanıyor. Mate XTs ayrıca birden fazla yapılandırma sunacak – Huawei’nin tanıtımında “birden fazla renk ve depolama seçeneği” ile piyasaya çıkacağı belirtiliyor [103], bu nedenle farklı RAM/depolama seviyeleri ve en az 3 renk seçeneği bekleyin. Huawei, tam teknik özellik listesi olmadan ön siparişleri açarak aslında şunu söylüyor: Bize güvenin, bu son teknoloji, şimdi bir tane ayırtın, detaylar daha sonra gelecek.

Stratejik olarak, Huawei’nin üç katlı modeli satış kadar övünme hakkı ile de ilgili. Katlanabilirler hâlâ niş (ancak büyüyen) bir segment – Samsung’un popüler Z Flip ve Fold’ları bile tek haneli milyonlarca satarken, ana akım telefonlar onlarca milyon satıyor. Üç katlı bir model ise ultra niş olacak, muhtemelen çok yüksek fiyatlı (Çin’de muhtemelen ¥15.000+ , >$2000) ve sınırlı üretimde olacak. Ancak bu, Huawei’nin yenilikçi imajını ülke içinde pekiştiriyor; bu da şirketin telefon işini felç eden yaptırımlardan geri dönerken değerli. Ayrıca Samsung’a da baskı yapıyor: Tüketiciler ve medya kaçınılmaz olarak “Samsung’un üç katlısı nerede?” diye soracak ve daha sonra çıkan her cihazı Huawei’nin teklifiyle karşılaştıracak.

Bu arada, Samsung’un mevcut katlanabilir portföyü – Galaxy Z Fold 7 ve Z Flip 7 – mevcut formatları mükemmelleştirmeye odaklanıyor. Fold 7, Ağustos’ta sevkiyata başlayan kitap tarzı katlanabilir modeli ana akım kullanıcılar için daha cazip hale getirdi: selefinden daha ince (kapalıyken 9 mm’nin altında) ve daha hafif, iki yaygın şikayeti gideriyor [104]. Samsung bunu yeni bir menteşe tasarımı ile başardı; bu tasarım sadece inceliği azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda dayanıklılığı da artırıyor (daha az hareketli parça, iddiaya göre 300.000’den fazla katlamada test edilmiş). Ayrıca 200 MP kamera entegre etmeyi başardılar – Fold 7’ye gerçek bir amiral gemisi fotoğrafçılık yeteneği kazandırarak Galaxy S25 Ultra ile eşdeğer hale getirdiler [105]. İlk incelemelerde Fold 7’nin muhteşem 7,6″ iç AMOLED ekranı (artık daha ince çerçevelerle, kenardan kenara bir görünüm için) övgü aldı [106] ve One UI 8’deki yazılım geliştirmeleri sayesinde daha iyi çoklu görev ve uygulama sürekliliği sağlanıyor.

Öte yandan, Galaxy Z Flip 7, stile önem veren kullanıcıları ve kompakt bir cihazı tercih edenleri hedefliyor. Bu nesildeki en önemli yeniliği, genişletilmiş 3,4″ kapak ekranı (Flip 6’nın neredeyse iki katı büyüklüğünde) ve bu, telefon katlandığında kullanılabilirliği büyük ölçüde artırıyor [107]. Artık tam mesajları okuyabilir, widget’ları kullanabilir ve hatta arka kameralarla çok daha kolay bir şekilde selfie çekebilirsiniz. Samsung ayrıca Flip 7’ye küçük bir teknik yükseltme yaptı (Snapdragon “8 Elite” yonga seti, daha iyi ana kamera sensörü vb.) ancak fiyatını 999$ civarında tuttu ve bu da onu piyasadaki en erişilebilir katlanabilirlerden biri haline getirdi [108]. Flip serisi, genç kullanıcılar ve moda iş birlikleriyle büyük ilgi gördü ve Samsung, yeni renkler ve arayüzde özel katlama animasyonlarıyla bu stratejisini güçlendirdi.

Genel olarak bakıldığında, katlanabilirler olgunlaşıyor. Samsung’un yaklaşımı evrimsel – insanların zaten satın aldığı katlanabilirleri geliştirmek – Huawei (ve belki de yakın zamanda içten dışa katlanan bir konsept gösteren Xiaomi) ise yeni form faktörleriyle öne geçmeye çalışıyor. Bu, erken akıllı telefon dönemini andırıyor; bazı şirketler kanıtlanmış tasarımlara sadık kalırken, diğerleri çılgınca yeni tasarımlar deniyordu (çift kaydırmalı telefonları veya 3D ekranlı telefonları hatırlıyor musunuz?). Hangi katlanabilir form faktörlerinin uzun vadede kalıcı olacağını hâlâ keşfetme aşamasındayız. Kapaklı flip’ler ve tablet-katlanır modeller kalıcılığını kanıtladı; üç katlı ve sarılabilir ekranlar ise gerçek dünyada test edilmeyi bekliyor.

Katlanabilirlerle ilgili bir not daha: Apple bu alanda belirgin şekilde yok – ancak bu bile değişebilir. Apple’ın tedarik zincirinden gelen söylentilere göre şirket, katlanabilir iPhone konseptlerini dahili olarak prototiplendiriyor ve olası bir lansman için 2026 veya sonrasını hedefliyor [109]. Sözde katlanabilir bir iPhone (belki bir “iPhone Fold” ya da katlanabilir bir iPad) yaklaşık 1.999$’lık bir fiyatla piyasaya çıkabilir ve Apple, teknolojinin olgunlaştığına inandığında ürünü tanıtacak. Bir analistin alaycı bir şekilde belirttiği gibi, “Apple nadiren ilk olur… acele etmeyi sevmez” [110]. Yani Apple şimdilik kenardan izlerken, rakipleri hızlıca yenilik yapıyor. Apple katlanabilir piyasasına girdiğinde (eğer girerse), Samsung ve Huawei tasarımlarının 10. neslinde olabilir.

Günümüz tüketicileri için manzara heyecan verici ama kafa karıştırıcı olabilir: çok fazla seçenek, çok fazla deneysel tasarım. İyi haber şu ki, güvenilirlik artıyor – ilk katlanabilirlerde birçok sorun vardı (kırılgan ekranlar, menteşe arızaları). Samsung ve Huawei’nin en son modelleri önemli dayanıklılık artışları gösteriyor. Huawei’nin üçe katlanabilir bir cihazı piyasaya sürmeye yetecek kadar kendine güvenmesi, teknolojinin ilerlediğini gösteriyor. Önümüzdeki aylarda Mate XTs’in kullanıcıların elinde nasıl performans gösterdiğini ve Samsung’un kendi üçe katlanabilir cihazıyla yanıt verip vermeyeceğini göreceğiz. Kesin olan bir şey var: katlanabilir rekabet artık tek atlı bir yarış değil ve bu rekabet, cihazlarımızı kelimenin tam anlamıyla şekillendirme biçimimizde hızlı inovasyonu tetikliyor.

Diğer Dikkate Değer Lansmanlar: Xiaomi’nin 7.000 mAh Canavarı & OnePlus Söylentileri

Bu sezonun her yeni telefonu 1.000 dolarlık bir amiral gemisi değil – özellikle Asya’da, asıl hacim orta segmentte ve Eylül başında etkileyici orta seviye cihaz lansmanları gördük.

Öne çıkanlardan biri Xiaomi‘den; şirket, orta segment ile amiral gemisi özellikleri arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmaya devam ediyor. 21 Ağustos’ta Xiaomi’nin alt markası Redmi, Çin’de Redmi Note 15 Pro+’yı piyasaya sürdü ve sunduğu değerle büyük ilgi topladı. Redmi Note 15 Pro+, 7.000 mAh batarya ile geliyor – bu, batarya odaklı telefonlarda bile nadiren görülen devasa bir kapasite (çoğu amiral gemisi 4.500–5.000 mAh civarında). Bu dev batarya, Xiaomi’nin 90 W kablolu hızlı şarjı ile birleşince, telefonun rahatça iki tam gün dayanmasını ve hızla şarj olmasını sağlıyor [111]. Xiaomi ayrıca cihaza büyük bir 6,83 inç AMOLED ekran verdi; bu ekran 3.200 nit tepe parlaklığa ulaşabiliyor [112] – bu da onu şimdiye kadarki en parlak akıllı telefon ekranlarından biri yapıyor, özellikle yoğun güneş ışığında çok kullanışlı. Şaşırtıcı şekilde, cihazda IP69K derecesi de var [113]; bu, sadece suya dayanıklı değil, aynı zamanda yüksek basınçlı su jetlerine ve toza da dayanıklı olduğu anlamına geliyor – bu sağlamlık seviyesi, bırakın orta segmenti, çok az telefonda reklamı yapılan bir özellik.

Tasarım açısından, Note 15 Pro+’da cam elyaf arka yüzey gibi dayanıklılık için bazı premium dokunuşlar var (Xiaomi, bunun tipik camdan daha çatlamaya dayanıklı olduğunu iddia ediyor) ve bataryaya rağmen ince bir profil sunuyor. Kamera dizilimi, bu fiyatta standart olan sağlam bir 200 MP ana sensör, 8 MP ultra geniş ve 2 MP makro içeriyor; ana sensör ise alışılmadık derecede yüksek çözünürlüklü. Ama esas dikkat çekici olan fiyatı: Çin’de temel model için yaklaşık ¥2,499 (yaklaşık 340$) [114]. Bu, birçok sözde “amiral gemisi katili” telefondan daha uygun fiyatlı ve pil ömrü ile ekran teknolojisi gibi, 1000$’lık telefonların bile imreneceği özellikler sunuyor. Xiaomi’nin buradaki amacı net: parasının karşılığında maksimum özellik isteyen alıcıları cezbetmek. Bu strateji, Xiaomi’nin güçlü olduğu Hindistan, Güneydoğu Asya ve Doğu Avrupa gibi pazarlarda özellikle etkili. Note 15 Pro+ gibi telefonlar, Samsung’un A serisi veya Realme’nin orta segment modelleri gibi rakipler üzerinde, özellik yarışında ayakta kalmaları için baskı oluşturuyor. Akıllı telefon satışlarındaki büyüme yavaşlarken, şirketler tüketicileri yükseltmeye teşvik etmek için daha düşük fiyat segmentlerinde neredeyse abartılı özellikler sunuyor (devasa bataryalar, süper hızlı şarj vb.) [115]. İzlenmesi gereken bir trend – orta segment telefonlarda “özellik fazlalığı” çağına girebiliriz, bu da bütçesi kısıtlı teknoloji meraklıları için hiç de fena değil!

Premium segment söylentilerine geçersek: OnePlus, amiral gemisi telefonlarıyla tanınan marka, Eylül başında yeni bir cihaz çıkarmıyor, ancak sızıntılar bir sonraki büyük telefonuna dair ipuçları veriyor. Yaklaşan OnePlus 15’in (ilk olarak Ekim 2025 civarında Çin’de tanıtılması bekleniyor) OnePlus’ın daha önce yapmadığı iki önemli özellikle geleceği söyleniyor: ekran altı ön kamera ve periskop telefoto lens [116]. Ekran altı kamera (UDC), selfie kamerasını ekranın altına gizleyerek gerçek bir tam ekran ön yüz sunar – bu teknolojiyi birkaç cihazda gördük (Samsung’un Fold serisi iç kamerası ve bazı ZTE modelleri gibi), ancak genellikle görüntü kalitesinde bazı ödünler gerektiriyor. OnePlus 15 bu yolu seçerse, OnePlus’ın keskin bir estetik hedeflediğini, muhtemelen özel bir varyantta veya “Pro” modelde sunacağını gösterir. Periskop zoom ise uzun menzilli fotoğrafçılığı büyük ölçüde geliştirecek (belki 5×–10× optik zoom imkanı). OnePlus’ın BBK kardeşleri Oppo ve Vivo, bazı amiral gemilerinde periskop lens kullandı; OnePlus’ın bunu benimsemesi, onu Samsung’la (Ultras’ta 10× periskop kullanıyor) ve muhtemelen Apple’la (iPhone 17 Pro Max’e periskop lens ekleyeceği söyleniyor) rekabetçi tutar. Bu sızıntılar güvenilir bir Çinli kaynaktan geldi, bu yüzden doğru olma ihtimali yüksek. OnePlus hayranları resmi lansman için biraz daha beklemek zorunda kalacak, ancak en yeni ekran teknolojisi ile gelişmiş kamera yeteneklerini birleştiren bir cihaz olacak gibi görünüyor.

Başka bir yerde, Nothing, OnePlus’ın kurucu ortağı Carl Pei tarafından yönetilen girişim, Phone (2) için Ağustos ayı sonunda bir yazılım güncellemesi (Nothing OS 2.5) yayınladı [117]. Yeni bir cihaz olmasa da, Nothing’in retro-fütüristik tasarım dili (arkadaki yanıp sönen “glif” ışıkları) ve sade Android arayüzüyle kendine özgü bir hayran kitlesi toplamaya devam etmesi açısından dikkat çekici. 2.5 güncellemesi, bazı ilginç özellikler ve teknoloji tarihine göz kırpan bir Paskalya yumurtası ekliyor (şirket, 1880’lerden bir tablodan ilham alan bir tasarımı tiye alarak “olmasaydı akıllı telefon olmazdı” diye şaka yaptı) [118]. Bu, büyük markalar denizinde küçük oyuncuların öne çıkmak için farklı yaklaşımlar denediğini hafif bir şekilde hatırlatıyor – Nothing’in durumunda ise sanat, nostalji ve teknoloji minimalizmini birleştiriyor.

Son olarak, Sony’den bahsetmekte fayda var – kalan birkaç Japon telefon üreticisinden biri – 1 Eylül’de Berlin IFA’da Xperia 5 VI’yı (en yeni kompakt amiral gemileri) sessizce duyurdu. Sony, kendi nişine hitap etmeye devam ediyor: Telefon, nispeten küçük bir form faktöründe 6.1″ 120 Hz 21:9 ekran ve Alpha kamera teknolojisi sunuyor; kulaklık girişi ve genişletilebilir depolama gibi profesyonel odaklı özellikler ise modern amiral gemilerinde nadir. Sony’nin küresel pazar payı çok küçük olsa da, Xperia lansmanı hâlâ farklı yaklaşımların olduğunu gösteriyor (Sony, manuel kontrolleri ve telefonda yüksek bit hızlı video kaydını takdir eden fotoğrafçılık ve sinema tutkunlarına satıyor). Xperia 5 VI esas olarak bu kitleye hitap edecek, ancak “büyük markalar”ın spot ışıklarının dışında sessizce yenilik yapanları da içerebileceğini hatırlatıyor.

Genel olarak, Eylül ayının başı çığır açan ve kademeli yeniliklerin bir karışımını getirdi: üçe katlanabilen telefonlardan ve yapay zekâ odaklı amiral gemilerinden orta segment pil canavarlarına ve gelecek hakkında sızan ipuçlarına kadar. Bu, 2025’te akıllı telefon arenasının son derece dinamik olduğunu gösteriyor – köklü oyuncular temel ürünlerini geliştirirken, diğerleri tasarımda, yapay zekâda veya form faktöründe bir sonraki büyük sıçramayı arıyor.

Sektör Trendleri: Pazar Toparlanması, Üretimde Değişimler & Gelecek Vizyonları

Bireysel ürünlerden bir adım geri çekildiğimizde, Eylül 2025 itibarıyla mobil endüstriyi şekillendiren birkaç daha geniş trend var:

1. Piyasa Toparlanması (Hafif) ve Değişimler: Yıllar sonra ilk kez, akıllı telefon satışları düşmüyor. Küresel pazar nihayet dip yapıp toparlanıyor olabilir – hem de çok hafif bir şekilde. IDC’nin ön verilerine göre, dünya genelinde akıllı telefon sevkiyatları 2025’in ikinci çeyreğinde yıldan yıla yaklaşık %1,0 arttı [119] (295,2 milyon adet, bir yıl önce 292 milyon adetti). Bu, Q1’deki %1,5’lik artışı takip ediyor ve iki çeyrek üst üste durağan ya da hafif bir büyümeye işaret ediyor. Bu bir patlama değil, ancak uzun bir durgunluktan sonra (2017–2024 arasında birçok çeyrekte düşüş yaşandı), durağanlık bile iyi haber. “…akıllı telefon pazarındaki %1’lik büyüme, pazarın yeniden büyümeye hazır olduğunun kritik bir göstergesidir,” dedi Anthony Scarsella, IDC’nin mobil telefonlar araştırma direktörü [120]. Sebepler? Bazı bölgelerde ekonomik endişelerin hafiflemesi (ABD’de yeni tarifelerin şoku şimdilik azaldı [121]) ve birçok marka, pandemi yavaşlaması sırasında biriken aşırı stokları eritmiş durumda. Tüketiciler de yavaş yavaş geri dönüyor – Kuzey Amerika ve Avrupa’da, enflasyon nedeniyle telefonlarını daha uzun süre kullanan bazı tüketicilerde yenileme talebi geri gelmeye başladı [122].

Rekabetçi sıralama tanıdık kalıyor: Samsung hala hacim olarak 1 numara, 2. çeyrekte yaklaşık 58 milyon telefon gönderdi (küresel pazar payının yaklaşık %20’si) [123]. Aslında, orta segment Galaxy A serisinin güçlü satışları ve Galaxy S25 amiral gemisinin erken popülaritesi sayesinde, en hızlı büyüyen üst düzey satıcı oldu (~%8 yıllık artış) [124]. Apple ise yaklaşık %15–16 pay ile 2. sırada (Apple için tatil dönemi olmayan bir çeyrek için tipik) ve yaklaşık %4’lük bir sevkiyat artışı gördü [125]. Apple’ın büyümesi, gelişmekte olan pazarlardan destek aldı – örneğin, Hindistan’da iPhone satışları Apple’ın yeni mağazalar açması ve orada yerel üretime başlamasıyla arttı, Avrupa’da ise iPhone 17’yi bekleyen Apple hayranlarına rağmen iPhone talebi güçlüydü [126]. Xiaomi ise %12–13 civarında pay ile 3. sırada, yıllık bazda neredeyse sabit kaldı [127]. Xiaomi, Asya’nın bazı bölgelerinde, Orta Avrupa’da ve Latin Amerika’da iyi performans gösteriyor, bu da Çin’deki zayıf performansını dengeliyor. Ayrıca bazı cihazlarında yeni HyperOS yazılımı ile çeşitleniyor (MIUI’nin yerine geçiyor), bu özellikle Google dışı bir ekosistemin gelişebileceği Çin’de bir satış noktası haline gelebilir [128]. Küresel olarak 4. ve 5. sıralar OPPO (ve alt markası OnePlus) ile vivo arasında, her biri yüzde olarak yüksek tek haneli paylarda [129]. Payları kabaca sabit, ancak her ikisi de doymuş Çin pazarında başa çıkmak için yurt dışına daha fazla açılıyor (OPPO Avrupa ve MEA’da, vivo Güneydoğu Asya’da). Hemen arkalarından ise Transsion (Tecno, Infinix, Itel’in ana şirketi) geliyor; Afrika’da hakim ve Hindistan’ın giriş seviyesi segmentinde çok güçlü – Transsion’ın küresel payı artık vivo ile neredeyse aynı seviyede, Batı’da çoğu kişinin adını duymadığı bir şirket için dikkat çekici bir yükseliş [130].

Özellikle ilginç bir değişim Japonya’da yaşanıyor. Japonya uzun süredir Apple’ın kesinlikle hüküm sürdüğü (çoğunlukla >%50 pazar payı) ve Sharp/Fujitsu gibi yerli markaların geri kalanını doldurduğu, yabancı Android üreticilerinin ise neredeyse hiç pay alamadığı bir ülkeydi. Ancak 2. çeyrekte Samsung, Japonya’da 3. sıraya yükseldi ve yaklaşık %10 pazar payına ulaştı – bir yıl öncesine göre ~%5’ten artış [131]. Bu, dışarıdan gelenler için ünlü şekilde zorlu bir pazarda yıllık bazda yaklaşık %60 büyüme demek. Counterpoint Research, Samsung’un bu başarısını Galaxy S25 ve A serisinin agresif şekilde piyasaya sürülmesine ve eski imajını değiştiren bir pazarlama kampanyasına bağlıyor. Görünüşe göre genç Japon tüketiciler, S25’in yapay zekâ destekli kamera özelliklerine ve daha şık tasarımına iyi yanıt verdi (önceden Galaxy’ler Japonya’da “havalı” olarak görülmüyordu) [132]. Google’ın Pixel’i de sessizce Japonya’da ~%11’e yükseldi (başarılı bir Pixel 7 lansmanı sayesinde) [133]. Yani Japonya’nın akıllı telefon pazarı artık üçlü bir mücadeleye dönüşüyor: Apple ~%49, Android (Pixel ~%11, Samsung ~%10, diğerleri ~%30). Samsung’un yerli markaları geride bırakıp Japonya’da ilk kez 3. sıraya yükselmesi önemli bir başarı ve bu, olgun pazarlarda bile doğru ürün ve konumlandırmayla şansın değişebileceğini gösteriyor.

2. Üretim ve Tedarik Zinciri Yeniden Yapılandırması: Jeopolitik gerilimler ve pandemiden alınan dersler, telefonların nerede ve nasıl üretildiğini yeniden şekillendirmeye devam ediyor. Apple bu değişimin ön saflarında yer alıyor. DigiTimes’tan yeni bir rapor, Apple’ın üretim hatlarında otomasyonu dramatik şekilde artırdığını ve kilit tedarikçilerini robotik yatırımlarına teşvik ettiğini ortaya koyuyor [134]. Apple her zaman ileri üretim teknolojileri kullandı, ancak şimdi verimliliği artırmak ve insan iş gücüne bağımlılığı azaltmak için “2025’ten itibaren” otomasyonu daha agresif bir şekilde zorunlu kıldığı bildiriliyor. Bu muhtemelen iPhone, iPad, Watch ve Mac üretiminde daha fazla robotla monte edilen bileşenler, otomatik testler vb. anlamına geliyor [135]. Otomasyon, Apple’ın ortakları (Foxconn, Pegatron vb.) için yüksek başlangıç maliyetleri getiriyor, ancak Apple onları modernleşmeye ya da iş kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaya itiyor gibi görünüyor. Buradaki arka plan, Apple’ın üretimi Çin’den uzaklaştırma çabası. Geçtiğimiz yıl Apple, Hindistan’da iPhone üretimini önemli ölçüde artırdı ve iPad/Mac montajını Vietnam’a taşıdı [136]. Yani tedarik zinciri sadece coğrafi olarak yayılmakla kalmıyor, aynı zamanda daha otomatik hale geliyor. Amaç, (ABD-Çin ticaret sorunları veya COVID kapanmaları gibi) aksaklıklara karşı korunmak ve nihayetinde uzun vadede üretim maliyetlerini düşürmek. Bu, onlarca yıl boyunca Çin’deki büyük işgücüne dayanan emek yoğun montajla çalışan bir sektör için büyük bir değişim. Apple’ın otomasyon hamlesi başarılı olursa, bu elektronik üretimi için küresel ölçekte yeni bir norm oluşturabilir.

Aynı anda, Hindistan gibi ülkeler tedarik zincirindeki sarsıntıdan faydalanıyor. Hindistan hükümeti, yerel elektronik üretimini artırmak için teşvikler (PLI programları) sundu ve bunun karşılığını alıyor. Hindistan’ın akıllı telefon üretimi 2025 2. çeyrekte yıllık bazda %15 arttı (üretilen birim sayısına göre) [137]; bu da hem iç pazar hem de ihracat için Hindistan’da daha fazla telefon üretildiğini gösteriyor. Büyük bir gelişme: Hintli EMS firması Dixon Technologies, o çeyrekte Hindistan’ın en büyük akıllı telefon üreticisi oldu [138]. Xiaomi ve Samsung gibi markalar için telefon montajı yapan Dixon, Hindistan’daki üretim hacminde Foxconn gibi devleri bile geride bıraktı (en azından Hindistan’ın üretimi içinde). Bu, küresel oyuncuların Hintli firmalara daha fazla sipariş verdiğini ve yerel şirketlerin hızla ölçek büyüttüğünü gösteriyor. Foxconn’un kendisi de iPhone montajı sayesinde Hindistan’da yükselişte – Reuters, Foxconn’un Hindistan’daki işinin bu yıl rekor miktarda iPhone ihraç ettiğini belirtti [139]. Genel olarak, Hindistan en azından bazı modeller için telefon üretiminde “yeni Çin” olarak kendini konumlandırıyor. Özellikle Apple ve Samsung oradaki yatırımlarını artırdıkça, dünyada daha fazla akıllı telefonda “Made in India” etiketi görmemiz muhtemel.

3. Düzenleyici & Politika Etkileri: Hükümet politikaları giderek daha fazla akıllı telefon yazılım ve hizmetlerini etkiliyor. Tartıştığımız Rusya örneği bunlardan biri – burada bir uygulamanın (“Max”) o pazarda satılan cihazlara önceden yüklenmesi zorunlu [140]. Bu, dijital egemenlik eğiliminin bir parçası – ülkeler, vatandaşlarının kullandığı cihazlardaki veri ve platformlar üzerinde kontrol istiyor. Batılı şirketler, yerel uygulama kurallarına uymak zorunda kalabilir ya da bu pazarlara erişimlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

AB’de, tüketici yanlısı düzenlemeler teknoloji değişikliklerini zorluyor: AB’nin ortak şarj cihazı zorunluluğu USB-C’yi neredeyse evrensel hale getirdi (Apple bile artık direnemiyor). AB’nin Dijital Piyasalar Yasası, Apple ve Google’ın 2025’e kadar platformlarında üçüncü taraf uygulama mağazalarına ve ödemelere izin vermesini de gerektirecek – bu da iOS ve Android’deki uygulama ekosistemlerini sarsabilir. Ayrıca, Avrupa’daki onarım hakkı yasaları sayesinde telefonların daha kolay değiştirilebilir pillerle veya daha uzun süre yedek parça bulunabilirliğiyle gelmesi gerekebilir.

ABD‘de Trump Organization’ın mobil hizmete girişi tuhaf bir gelişme. Bu büyük ölçüde niş bir hamle (hizmetleri bir arada sunarak siyasi bir tabana hitap ediyor), ancak MVNO’ların (mobil sanal ağ operatörleri) nasıl çalıştığı ve kendilerini nasıl pazarladıkları konusunda bazı soruları gündeme getiriyor. Reuters’ın analizi, potansiyel düzenleyici pürüzlere dikkat çekiyor – telekom sektörü yoğun şekilde düzenleniyor ve siyasi bağlantıları olan bir şirket bir MVNO işletiyorsa, bu durum operatörleri zor durumda bırakabilir [141] [142]. Tüketiciler için Trump Mobile’ın satış noktası teknik yenilikten ziyade vatanseverlik ve ayrıcalıklar. Sektörü anlamlı şekilde etkileyecek mi? Bu henüz belli değil – pek çok MVNO var ve çoğu AT&T/Verizon/T-Mobile’a karşı bir etki yaratamıyor. Ancak bu, kablosuz hizmetin yaratıcı şekilde paketlendiğini (sağlık hizmetleri, yol yardımı vb. ile birlikte) ve neredeyse bir telefon planını yaşam tarzı üyeliğine dönüştürdüğünü gösteriyor.

4. Yükselen Teknoloji – Uydular ve Ötesi: Açık bir eğilim, akıllı telefonlara uydu bağlantısı entegrasyonu. Apple, iPhone 14’te acil durum SOS’u uydu üzerinden sunduktan sonra başkalarının da bunu takip ettiğini gördük. Bu haftaki T-Mobile’ın SpaceX’in Starlink’i ile uydu üzerinden SMS başlatması [143] önemli. Temelde mevcut telefonların (öncelikle Pixel 10, muhtemelen gelecekte diğer modeller de) şebeke dışındayken düşük yörüngeli uydulara bağlanarak temel SMS göndermesini sağlıyorlar. Sınırlı – genellikle sadece acil durum veya çok düşük bant genişliğinde mesajlaşma, ancak bu, baz istasyonu kapsama alanı dışında olmanın tamamen bağlantısız olmak anlamına gelmeyeceği bir geleceğe dair bir ipucu. Qualcomm ve diğer yonga üreticileri de yeni modemlere uydu NTN (karasal olmayan ağ) desteği ekliyor, bu nedenle 2024–2025 telefonları giderek “uyduya hazır” olarak gelecek. Yakında “uydu mesajlaşmasını destekler” gibi pazarlama ifadelerini sıkça görebiliriz, özellikle dayanıklı telefonlarda veya afet hazırlığının satış noktası olduğu pazarlarda. Hatta uydu geniş bantının (doğrudan telefonlara) geleneksel operatörlere yeni bir rekabet biçimi sunabileceğine dair spekülasyonlar var, ancak bunun gerçekleşmesi yıllar alacak ve birçok teknik engel mevcut.

Daha da ileriye baktığımızda, AR gözlükleri ve giyilebilir teknolojiler potansiyel olarak sektörü sarsacak yenilikler olarak ufukta beliriyor. Zuckerberg’in akıllı gözlüklerin telefonların yerini alacağına dair cesur açıklamaları [144] [145] zamanlama açısından iyimser olabilir, ancak büyük teknoloji şirketlerinin Ar-Ge yatırımlarını nereye yönlendirdiğini gösteriyor. Meta, Apple (Vision Pro AR başlığı ile), Google (Glass’ın yeniden başlatılması ve AR girişimlerine yaptığı yatırımlar ile) ve diğerleri bir paradigma değişimine hazırlanıyor. Eğer 2030’lar toplu pazara hitap eden, arama, mesaj, navigasyon gibi işlevleri yerine getiren AR gözlüklerini getirirse, akıllı telefonun rolü gerçekten azalabilir – ya da “telefon” cebinizde kalan, gözlüklerin ise birincil arayüz haline geldiği daha kişisel bir merkeze dönüşebilir. Şimdilik bu spekülatif. Ancak bazı yakınsamalar görüyoruz: Pixel 10’daki veya Siri’nin beklenen yükseltmelerindeki gibi yapay zeka asistanları bir gün sadece telefonlarda değil, giyilebilir cihazlarda da yer alabilir.

Eylül 2025 itibarıyla, sektör bir tür dönüm noktasında duruyor. Kısa vadede, yeni cihazlarda heyecan ve zorlu yılların ardından bir toparlanma hissi var. Uzun vadede ise cihazların nasıl üretildiği (otomasyon, yeni bölgeler), neler yapabildikleri (yapay zeka, uydu iletişimi) ve neye dönüşebilecekleri (belki de taşımak yerine takılan bir şey) konusunda değişim kapıda. Önümüzdeki yıl, şirketler stratejilerini uygularken kritik olacak – Apple cihaz + hizmet sinerjisine, Google yapay zekaya, Samsung katlanabilir cihazlara ve geniş portföye, Çinli markalar ise fiyata ve yeni form faktörlerine güveniyor, diğerleri ise kendilerine niş alanlar açıyor.

Bu haftaki haber yoğunluğundan kesin olan bir şey var: rekabet mobil dünyada canlı ve güçlü, bu da tüketiciler için daha iyi seçenekler anlamına geliyor. İster en havalı katlanabilir tablet-telefonu, ister en akıllı yapay zeka destekli telefonu, ister sadece bütçenizi zorlamayacak güvenilir, büyük bataryalı bir telefon arıyor olun, 2025’in sonunda size uygun bir şey olacak. Ve her oyuncu diğerini (ve bazen sınırları) zorlarken, tatil sezonuna ve sonrasına heyecan verici bir giriş yapıyoruz. iPhone 17 lansmanını, Pixel 10’un karşılanışını, Samsung’un sonraki hamlelerini ve tüm bu sızıntıların ve söylentilerin sonucunu izlerken unutmayın – bu sektörde tek değişmeyen şey değişimdir, ve çoğu zaman gerçekten nereye gidildiğini gösteren bir sonraki söylenti ya da prototiptir.

Kaynaklar: Apple etkinliği ve iPhone 17 sızıntıları [146] [147] [148]; Pixel 10 lansman detayları ve alıntılar (Reuters) [149] [150] [151]; Samsung Unpacked ve S25 FE bilgileri [152] [153]; Huawei Mate XTs üçe katlanır haberleri [154] [155]; Xiaomi Redmi Note 15 Pro+ özellikleri [156] [157]; OnePlus 15 sızıntısı [158]; One UI 8 ve OxygenOS güncellemeleri [159] [160]; Qualcomm çip lansmanı [161] [162]; Kamera lensi tedarikçisi trendi [163]; Pazar verileri ve IDC alıntısı [164] [165]; Samsung/Apple pazar payı [166] [167]; Japonya pazarındaki değişim [168]; Apple tedarik zinciri otomasyonu [169] [170]; Hindistan’da üretim büyümesi [171]; Rusya uygulama zorunluluğu [172]; Trump Mobile lansmanı ve uzman alıntısı [173] [174]; T-Mobile uydu ile mesajlaşma [175]; Zuckerberg AR gözlükleri alıntısı [176].

iPhone 17 Leaked By Apple! New Features Revealed!

References

1. techcrunch.com, 2. www.bez-kabli.pl, 3. techcrunch.com, 4. www.bez-kabli.pl, 5. www.bez-kabli.pl, 6. www.reuters.com, 7. www.reuters.com, 8. www.reuters.com, 9. www.reuters.com, 10. www.reuters.com, 11. www.thehansindia.com, 12. www.republicworld.com, 13. www.republicworld.com, 14. www.thehansindia.com, 15. www.thehansindia.com, 16. www.techedt.com, 17. www.techedt.com, 18. www.techedt.com, 19. www.bez-kabli.pl, 20. www.bez-kabli.pl, 21. www.bez-kabli.pl, 22. www.bez-kabli.pl, 23. www.bez-kabli.pl, 24. www.bez-kabli.pl, 25. www.bez-kabli.pl, 26. www.bez-kabli.pl, 27. www.bez-kabli.pl, 28. www.notebookcheck.net, 29. www.notebookcheck.net, 30. www.notebookcheck.net, 31. www.notebookcheck.net, 32. www.notebookcheck.net, 33. www.digitimes.com, 34. www.reuters.com, 35. www.reuters.com, 36. www.bez-kabli.pl, 37. www.bez-kabli.pl, 38. www.bez-kabli.pl, 39. www.bez-kabli.pl, 40. www.bez-kabli.pl, 41. www.bez-kabli.pl, 42. www.gadgets360.com, 43. www.gadgets360.com, 44. www.digitimes.com, 45. www.bez-kabli.pl, 46. www.bez-kabli.pl, 47. www.techradar.com, 48. www.bez-kabli.pl, 49. www.bez-kabli.pl, 50. www.reuters.com, 51. www.bez-kabli.pl, 52. www.reuters.com, 53. www.bez-kabli.pl, 54. www.bez-kabli.pl, 55. techcrunch.com, 56. techcrunch.com, 57. techcrunch.com, 58. techcrunch.com, 59. www.bez-kabli.pl, 60. www.bez-kabli.pl, 61. www.bez-kabli.pl, 62. techcrunch.com, 63. techcrunch.com, 64. techcrunch.com, 65. techcrunch.com, 66. www.bez-kabli.pl, 67. www.bez-kabli.pl, 68. www.bez-kabli.pl, 69. www.techradar.com, 70. www.bez-kabli.pl, 71. www.reuters.com, 72. www.reuters.com, 73. www.reuters.com, 74. www.reuters.com, 75. www.reuters.com, 76. www.reuters.com, 77. www.reuters.com, 78. www.reuters.com, 79. www.bez-kabli.pl, 80. www.bez-kabli.pl, 81. www.reuters.com, 82. www.reuters.com, 83. www.reuters.com, 84. www.reuters.com, 85. www.reuters.com, 86. www.reuters.com, 87. www.thehansindia.com, 88. www.thehansindia.com, 89. www.thehansindia.com, 90. www.thehansindia.com, 91. www.thehansindia.com, 92. www.republicworld.com, 93. www.republicworld.com, 94. www.republicworld.com, 95. www.thehansindia.com, 96. www.bez-kabli.pl, 97. www.thehansindia.com, 98. www.techedt.com, 99. www.techedt.com, 100. www.techedt.com, 101. www.techedt.com, 102. www.techedt.com, 103. www.techedt.com, 104. www.bez-kabli.pl, 105. www.bez-kabli.pl, 106. www.bez-kabli.pl, 107. www.bez-kabli.pl, 108. www.bez-kabli.pl, 109. www.bez-kabli.pl, 110. www.bez-kabli.pl, 111. www.bez-kabli.pl, 112. www.bez-kabli.pl, 113. www.bez-kabli.pl, 114. www.bez-kabli.pl, 115. www.bez-kabli.pl, 116. www.bez-kabli.pl, 117. www.bez-kabli.pl, 118. www.bez-kabli.pl, 119. www.reuters.com, 120. www.reuters.com, 121. www.bez-kabli.pl, 122. www.bez-kabli.pl, 123. www.bez-kabli.pl, 124. www.bez-kabli.pl, 125. www.bez-kabli.pl, 126. www.bez-kabli.pl, 127. www.bez-kabli.pl, 128. www.bez-kabli.pl, 129. www.bez-kabli.pl, 130. www.bez-kabli.pl, 131. www.bez-kabli.pl, 132. www.bez-kabli.pl, 133. www.bez-kabli.pl, 134. www.gadgets360.com, 135. www.gadgets360.com, 136. www.gadgets360.com, 137. www.digitimes.com, 138. www.digitimes.com, 139. www.digitimes.com, 140. www.bez-kabli.pl, 141. www.reuters.com, 142. www.reuters.com, 143. www.bez-kabli.pl, 144. techcrunch.com, 145. techcrunch.com, 146. techcrunch.com, 147. www.bez-kabli.pl, 148. www.bez-kabli.pl, 149. www.reuters.com, 150. www.reuters.com, 151. www.reuters.com, 152. www.thehansindia.com, 153. www.thehansindia.com, 154. www.techedt.com, 155. www.techedt.com, 156. www.bez-kabli.pl, 157. www.bez-kabli.pl, 158. www.bez-kabli.pl, 159. www.bez-kabli.pl, 160. www.bez-kabli.pl, 161. www.notebookcheck.net, 162. www.notebookcheck.net, 163. www.digitimes.com, 164. www.reuters.com, 165. www.reuters.com, 166. www.bez-kabli.pl, 167. www.bez-kabli.pl, 168. www.bez-kabli.pl, 169. www.gadgets360.com, 170. www.gadgets360.com, 171. www.digitimes.com, 172. www.bez-kabli.pl, 173. www.reuters.com, 174. www.reuters.com, 175. www.bez-kabli.pl, 176. techcrunch.com

Don't Miss

Move Over Lithium: Aluminum and Sulfur Batteries Are Sparking an Energy Revolution

Lityuma Yol Verin: Alüminyum ve Kükürt Pilleri Enerji Devrimi Başlatıyor

Ocak 2024 Nature Communications’ta yayımlanan çalışmada, 85 °C’de çalışan ve
6G Revolution: Blazing Speeds, Global Tech Rivalries, and the Next Wireless Frontier

6G Devrimi: Yıldırım Hızları, Küresel Teknoloji Rekabetleri ve Yeni Kablosuz Sınır

6G için veri hızları saniyede 1 Tbps’e varacak ve hava